JUNKERS JU 287
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Ju 287, 2. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanya’sında kullanılmış bir bombardıman uçağıdır. Naziler 1943’ten itibaren mach 0.8’i aşmayı amaçlıyorlardı. Bu yüzden geriye süpürülmüş kanat tasarladılar. Bu sayede Ju 287 ekipi savaştaki diğer ülkeleri geride bıraktı. Ama bu kanat modeliyle düşük hızda zorluklar çıktığı için daha sonra Dr. Hans Wocke önderliğinde kalkış ve inişte savunmasız zamanlarda erken turbo jetleri yetersizliğinden dolayı düşük hava hızlarında ekstra kaldırma sağlayacak olan ileriye doğru süpürülen kanat (FSW) tasarımını geliştirdiler. Bu kanat tasarımı ile düşük hızlarda daha kontrollü uçuşları amaçladılar. Ve yüksek hızda oluşabilecek herhangi bir sorunun kanat ucuna kaydırılarak daha kolay çözülebileceğini düşündüler.
Bu kanat tasarımının iki büyük avantajı vardı. İlki hava akış göçüydü. Geri süpürme kanatlarda, hava akışı dıştan takmalı ve arkaya doğruydu. İleri süpürme kanatta ise iç akışı, kanat kökü dursa dahi kanadının dış kısmındaki akışı tutma aerodinamiğine sahipti. Bu sayede düşük hızlarda daha fazla kanatçık kontrolü sağlıyordu. İkinci yapısal avantaj aslında bir sorun sonrasında çıktı. Yüksek hızlarda FSW kanat yapısı felaket büküm yüklerine eğilimliydi. Ve bomba serbest bırakıldığında az da olsa ağırlık merkezi kayması yaşanıyordu. Bundan dolayı kanadın ileri direğinin önünde tek bir büyük silah bölmesine imkan sağlıyordu. Ve silah uçağın ağırlık merkezinde, ana kanat sparının bomba bölümünün arkasında geçmesine izin veriyordu. Bu durum uçağa daha fazla iç gövde hacmi sağlıyordu. İlerleyen zamanlarda aynı yapısal gereksinim aerodinamik bakımdan en iyi konum olan gövdeye yerleştirilebilecekti.
FSW kanat tasarımı Almanlar için o kadar umut vericiydi ki tamamen Junkers Ju 287 prototipinin tamamlamasını beklemeden Heinkel He 177A bombardıman uçağının gövdesi ile kanat prototipleri birleştirildi. Bir Ju 288 kuyruk takımı takıldı. Ve Almanlar tarafından düşürülmüş bir çift Amerikan KonsolideVultee B-24 Liberator bombardıman uçağından alınan çift burun tekerleği takıldı. Kanat tasarımından dolayı tekerlek istifleme kesiklere sahip değildi. Bu nedenle kanat kutusu kullanıldı. Ama sonraki daha güçlü motorlu ve daha yüksek hıza sahip prototiplerde orta gövde yanlarında alt takım istiflemesine sahip oldu.
İlk prototip olan Ju 287 V1 ‘in 1944 yazında inşaası tamamlandı. İlk uçuşunu 16 Ağustos 1944’te Leipzig yakınlarındaki Brandis havaalanından yaptı. (Pilot: Siegfried Holzbaur) Uçak o gün 645 km/sa hıza ulaştı. Daha sonraki 16 uçuşun hepsinde ortalama 780 km/sa hıza ulaştı. Bu testler Junkers ekibinin tezlerini doğruladı. Fakat çok yüksek hızlarda kanat bükülmeleri olduğu için daha sonraki prototiplerde her kanat altında üç küme şeklinde altı adet BMW 003 motoru kullanıldı. Üçüncü prototip olan Junkers Ju 287V3’de dört kanat altı iki de gövde yanlarında olmak üzere motorların konumlandırılması planlandı. Ve üç kişilik mürettebat için basınç kabinine sahip olacaktı. İniş takımlı geri çekilebilir olacaktı. Fakat savaş durumundan dolayı avcı üretimine öncelik verildi.
2. Dünya Savaşı sonlarına doğru Kızıl Ordu uçakları ve ekibi ele geçirip Rusya’ya götürdü. Ekip orada geliştirmelere devam etti. Fakat uçak tamamlandıktan sonra daha yüksek TTT’ler geliştirildiği için proje gereksiz görüldü ve proje 1948’de sona erdi.
YORUMLARA GİT (0)