Birgen Air Kazası Nasıl Gerçekleşti?
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
6 Şubat 1996 yılında bir Türk charter şirketi olan Birgen Air’e ait Boeing 757-225 tipi uçak Dominik Cumhuriyeti’ndeki Gregorio Luperòn Havalimanı’nda üç hafta hangarda bekletilmesinden sonra bir grup Alman turistin beklediği uçak teknik arıza nedeniyle rötar yapınca yolcuları Frankfurt’a götürmek için kiralandı.
Çoğunluğu Alman yolculardan oluşan 176 yolcu ve 13 kişilik mürettebat ile 23.42 saatinde havalandı.
Uçak havalanmak için pistte koşuştururken Kaptan pilot Ahmet Erdem ve ikinci pilot Aykut Gergin’in hız göstergeleri arasındaki uyumsuzluk pilotlar tarafından fark edildi fakat uçak v1 hızını geçtiği için kaptan uçuştan vazgeçmeyerek, ikinci pilotun göstergesini referans alarak kalkışa devam etti.
Uçak tırmanışa geçerken kaptan pilotun hız göstergelerinin çalışmaya başlamasıyla otomatik pilot devreye girdi. Kısa bir süre sonra ise kokpitte overspeed ikazı yankılanmaya başladı. İkinci pilotun göstergesi 220 mili gösterirken, kaptan pilotun göstergesi 325 mili, yani uçağın olduğundan daha fazla hızlı olduğunu gösteriyordu. Kokpit ekibi ikazlarda sorun olduğunu düşünerek sigortaları açıp kapatarak ikazları kestiler fakat bu defa kokpitte warning ikazı yankılanmaya başladı. Kaptan hangi göstergenin doğru olduğunu anlamaya çalışırken kendi göstergesini referans alarak, aslında normal hızda seyreden uçağın çok yüksek hızda olduğunu düşünerek gaz kollarını hızı düşürmek amacıyla geri çekti.
Fakat bu sefer uçak Stick-shaker uyarısı vererek, stall duruma geçen uçağın pilotlarını uyarmak için lövye titreşmeye başladı.
Kaptan uçağın dik olan burnunu düzeltmeye çalışırken, ikinci pilot gaz kollarını iterek bu defa hız arttırmaya çalıştı fakat uçak irtifa kaybederek yan yattığı için üzerinde oldukları Atlas okyanusuna doğru düşmeye başladılar. Kalkıştan beş dakika sonra ise 176 yolcu ve 13 mürettebat ile birlikte okyanusa gömüldüler.
Kazadan sonra yapılan araştırmalar sonucunda; uçağın üç hafta yerde beklediği süre boyunca, hız göstergelerini belirleyen pitot tüplerinin kapatılmaması ve arıların açıkta kalan küçük boşluğa yuva yapmasıyla, hız göstergelerinin yanlış hızı göstermesi sebebiyle kazanın gerçekleştiği anlaşılarak raporda belirtilmiştir.