Geleceğin Gözdesi : Asteroit Madenciliği
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Uzay madenciliği ya da asteroit madenciliği dünyamıza yakın asteroit veya madenlerde ki değerli hammaddelerin veya jeolojik materyallerin elde edilmesidir. Gezegenlerin uzaklığı ve sönmüş kuyruklu yıldız ya da göktaşlarının uzaklığı düşünüldüğünde çok mantıklı bir şey olarak görülüyor asteroit madenciliği. Geleceğin trilyonerleri asteroit madenciliği diğer adı ile uzay madenciliği yapan kişilerden çıkacaktır desek pek de yanlış olmaz hatta çok da doğru olur.
Modern endüstrinin ana elementleri olan antimoni, bakır, kalay, çinko, gümüş, kurşun ve altın gibi rezervler gelişmekte olan ülkelerin artan tüketimine paralel olarak 50-60 yıl içerisinde dünya üzerinde tükenmiş olacak. 2013 yılında NASA’nın yaptığı bir araştırmaya göre; cep telefonu, uçak, savunma sanayi, otomobil gibi sektörlerde kullanılan çeşitli madenlerin rezervlerinin 2045 yılında ciddi manada azalması bekleniyor. Dünyadaki demir cevheri rezervleri 167 milyar ton olarak bilinmektedir ve bunun neredeyse yarısı tükenmiştir. Asteroit madenciliğinin temel amacı asteroidlerden elde edilecek madenlerin dünyaya getirilip kıt kaynaklara fayda olup dünya ekonomisine katkı saglaması veya uzayda inşa edilecek projelerde kullanılmak için demir, nikel ve titanyum gibi elementlerin teminini sağlamak.
Asteroitlerin en yoğun olduğu bölge asteroit kuşağıdır. Asteroit kuşağı marş ve Jüpiter arasında bulunur ve bu kuşakta milyonlarca hatta milyarlarca asteroit (Göktaşı) bulunuyor. İşte bu göktaşlarının üzerinde dünyada çok nadir bulunan madenler var. Öyle ki bu madenlerin sadece birinin bile 700 kentrilyon dolar olduğu söyleniyor. Hal böyle olunca gelecekte insanları en zengin edecek, en popüler olacak mesleklerin başında asteroit madenciliğini görmek garip olmasa gerek. Tabi insanları zengin edecek diyoruz ama maliyetinin büyüklüğünü de unutmamamız gerek. Bu günlerde uzaya bir araç göndermek 100 milyon dolara mal oluyor.
Asteroidler Güneşin yörüngesinde ki kayasal nesnelerdir. Gezegenlerden çok daha küçük boyuttadırlar. Astroitler çoğunlukla Mars ve Jüpiter’in arasında bulunurlar. Hatta buralarda çok yoğun asteroit bulunmasından dolayı buraya ANA ASTEROİT KUŞAĞI adı verilmiştir. Asteroidler Güneş Sistemi ile oluşmaya başlamıştır. Bundan 4,5 milyar yıl önce varlığını gaz ve toz bulutu olarak sürdürüyorlardı. Güneşin dönme hızının artması sonucunda bu haz ve toz bulutları çekirdeğin merkezine toplanmaya başladı savrulan tozlar da zamanla birleşerek küçük yapıları oluşturdu. Ve bu küçük yapılar da birleşerek asteroidleri oluşturdu. Her asteroit birbirinden farklı denebilir. Güneşten uzaklaştıkça asteroidlerin boyutu büyüyor ve çekim gücü azalıyor. Asteroitlerin keşfi, gezegenlerin matematiksel bir diziye göre sıralandığını öngören (fakat Neptün’ün keşfiyle geçerliliğini yitiren) Titius-Bode yasası sayesinde başlamıştır. Asteroit kuşağının en büyük gökcismi, ilk bulunan asteroit olan, aynı zamanda bir cüce gezegen olarak da sınıflandırılan Ceres’tir. 952 kilometrelik çapıyla Ceres, tek başına tüm asteroit kuşağının kütlece üçte birini oluşturur.
ASTEROİT KUŞAĞI
Asteroit Kuşağı, Mars ve Jüpiter’in yörüngeleri arasında kalan, asteroit yörüngelerinin en yoğun bulunduğu Güneş Sistemi bölgesidir ve Güneş Sistemi’nin oluşumundan kalan toz ve asteroitlerden oluşur. Bugüne kadar yaklaşık 600.000 civarında asteroit ve cüce gezegen burada keşfedilmiştir.
Uzay katrilyon dolar değerine sahip olduğu bilinen göktaşı ve asteroit kuşaklarıyla dolu.
Dünyamızda hızla madenler tükenirken gözler asteroidlerdeki madenlere çevrilmiş durumda. Tek bir asteroitte binlerce kilo altın, platin veya paladyum bulunabilir.
Altın, kobalt, demir, manganez, molibden, nikel, osmiyum, palladyum, platin, renyum, rodyum, ruthendyum, tungsten gibi madenler aslında dünyaya çarpan asteroitler tarafından dünyamıza gelmiş ve burada soğuyarak o değerli madenler olmuşlardır.Mevcut astronomik modellerimize göre asteroitler, Güneş Sisteminin oluşumundan kalan malzemedir. Dünya’da yerçekimi, ağır elementlerin çoğunu (demir ve nikel gibi) yaklaşık dört milyar yıl önce Achaean Eon (Proterozoik Devir) sırasında çekirdeğe çekti. Bu süreç, kabuğunun ağır metallerinin ve ağır elementlerinin çoğunu tüketti. İşte bu elementler dünyamıza yeniden göktaşı çarpması olarak isimlendirdiğimiz olay sayesinde geldi.
Planetary Resources ve Deep Space Industries gibi önemli madencilik şirketleri bu alandaki yatırımların değerini şimdiden görüp dünyaya daha yakın bulunan asteroidleri araştırıyorlar ve raporlara göre şimdiye kadar 15,000’den fazla nesne keşfetmişler.
2010 yılında Planetary Resources firması 30 metre uzunluğundaki bir asteroitten elde edilecek platinin 25-50 milyar dolar değerinde olduğunu iddia etti. Sadece bir tane ve 30 metre çapında olan bir göktaşında bulunan bu platin insanoğlunun tarih boyunca dünyada çıkardığından çok daha fazlası.
Ayrıca çapı 1 kilometre olan bir asteroitte ise dünya üzerinde bulunan nikel ve demirin neredeyse 2 3 katı fazlası bulunuyor. Peki ismi 162174-Ryugu olan asteroide ne dersiniz. Dünyaya ortalama 1 kilometre uzaklıkta ve taşıdığı madenin değeri yani tamına 83 milyar dolar.
33 kilometre uzunluğunda ve 13 kilometre genişliğinde olan, 79.2 trilyon ton kütlesindeki 433 Eros asteroidinde, tahminlere göre Dünya’da şimdiye kadar çıkarılandan daha fazla altın ve platin vardır.İnsanlık tarihi boyunca çıkarılan altın miktarı 2012 yılında yaklaşık olarak 174.000 ton olarak kabul edilirken ve platinin bundan çok çok daha az olduğu bilinirken, bu tahmin oldukça isabetlidir. Üstelik yine Eros’ta bulunan magnezyum, aluminyum, silikon, potasyum ve demir gibi hammaddeler, Dünyada ki ekonomiyi altüst edecek kadar bol olacaktır.
Ya da 16 Psyche. Çapı 200 kilometrenin üzerinde büyüklüğe sahip bu Asteroid metal yüklü bu da demek oluyor ki dünyamızın ihtiyaçlarını binlerce yıl karşılayabilecek kadar değerli. Hatta dünya ekonomisinden daha değerli olduğunu söylesek yanlış olmaz. Çünkü bu Asteroit dünya ekonomisinin büyüklüğünün 137.000 katı. Bu asteroidi bu kadar değerli kılan şey ise neredeyse tamamının alaşımdan oluşuyor olması.
Bu madenler sadece dünya için değil dünyadan çok uzayla ilgili ihtiyaçlarımızı karşılamak için bulunmaz nimet bu asteroidlerde bulunan madenler.
İşte bu madenlere sahip olabilmek dünyamız için bulunmaz bir nimet. Çünkü bu madenlerin dünyamıza gelişi demek ekonomide birçok olumlu etki yaratabileceği gibi teknoloji bambaşka bir seviyeye getirebilir. Hatta NASA bu konudaki açıklamasında güneş sistemindeki asteroidlerde bulunan bu kıymetli madenlerin dünya ekonomisinin 137bin kat değerinde olduğunu açıkladı. Hatta şöyle minik bir bilgi de vereyim 2015 yılında Amerika yaptığı bir anlaşma ile tüm Amerikan vatandaşlarına asteroit maden çıkarma hakkı vermiş.