Kontrollü Uçuşta Yere Çarpma (CFIT)
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
İçindekiler
Kontrollü uçuşta yere çarpma (CFIT); İngilizcede ki ‘’Controlled Flight Into Terrain’’ teriminin kısaltmasıdır. Bu terim havacılıkta, bir uçağın pilot kontrolünde ve uçuşa elverişli bir durumdayken, farkına varılmadan ya da son anda fark edilen, yere çarpma olayıdır.
Bu olayı diğer kaza ve kırımlardan ayıran en önemli nokta çarpışmanın uçağın kokpit ekibi kontrolündeyken gerçekleşmesidir. Bu da uçuşu engelleyecek durumun olmadığının ya da pilotların çarpışmanın gerçekleşmesine sebebiyet verecek durumları fark etmediğinin göstergesidir.
Pilot yorgunluğu ve psikolojik etkenler, durumun farkında olamama, altimetreye yanlış basınç değeri girme veya yön kaybı (kaybolma) gibi durumlar kazaya sebep olabilir. Buna bağlı olarak gerçekleşen kazalar genellikle aniden yükselen dağlık bölgelerde oluşur veya kaza bölgesindeki yoğun bulutlar, kar, sis ve görüşü engelleyen atmosferik etmenler kazanın gerçekleşmesine olanak sağlar. Fakat bu tür kazalar FAA’nin istatistiklerine göre genellikle havaalanı yakınlarında, uçağın iniş için alçaldığı sırada meydana geldiği belirtilmekte.
Ayrıca CFIT kazaları, donanım arızasından kaynaklı olarak da gerçekleşebilir. Arıza seyrüsefer aletlerinden birinin bir bölümünde oluşmuşsa bile bazen doğru çalışan aletlerden gelen bilgilere rağmen mürettebatın uçağı yanlış yönlendirmesine neden olabilir.
KONTROLLÜ UÇUŞTA YERE ÇARPMAYA SEBEP OLAN ETKENLER NELERDİR ?
1- Pilotaj Hatası:
Uçağın pilot kontrolündeyken yere çarpmasının en büyük sebeplerinden biri pilotun durumsal farkındalığının kaybolmasıdır. Yani pilotun etrafında bulunan potansiyel tehlikenin farkına varamamasıdır. Bu durum pilotun havadayken algılama, kavrama ve öngörme yeteneğini kaybetmesiyle oluşur ve etrafında olup biteni zihni algılayamaz. Yer-yön kavramı bozularak, pilotun yanlış karar vermesine sebep olur. Bunu kısmen arabalarda şoförün gözleri açıkken zihnin algısının kapanmasıyla, farkında olmadan kaza yapmasına sebep olan yol hipnozuna benzetebiliriz.
2- Meteorolojik koşullar ve görüş mesafesi:
Kar ve yağmur yağışı, sis, toz bulutu ve fırtına bulutu olarak bilinen ‘’kümülonimbus bulutu’’ gibi olumsuz hava koşulları pilotların görüş mesafesini azaltır. Her ne kadar IFR olarak uçuş gerçekleşse de bu faktörler CFIT’a zemin hazırlayabilir.
3- İletişim bozukluğu:
Havacılık sektöründe hangi ülke sınırları içerisinde olursa olsun havada ve yerde bulunan ekipler ingilizce konuşmak zorundadır. Buna bağlı olarak ana dili ingilizce olmayan ekipler kısmen de olsa konuşma güçlüğü çektiği için ortaya iletişim kopuklukları çıkmasına neden olur. Özellikle kokpit ekibinin birbiriyle olan iletişimin sağlıklı olmaması ve yanlış anlaşılmaların olması durumunda iletişim bozukluğundan kaynaklı olarak olumsuz durumların ortaya çıkmasına sebebiyet verir.
Ayrıca emniyetli bir uçuş için uçuş ekibinin birbiriyle sağlıklı bir iletişim kurmasının önemli olduğu kadar, hava trafik kontrolörleri ile de düzgün iletişim kurmak çok önemlidir.
4- Fiziksel ve psikolojik etkenler:
Yoğun iş yüküne maruz kalan pilotlarda fiziksel ve psikolojik yorgunluk oluşur. Özellikle uzun menzilli uçuşlarda görev alan uçuş ekibinin maruz kaldığı basınç ve radyasyona bağlı olarak ortaya çıkan hastalıklar, uçuş ekibini kısa veya uzun vadede olumsuz etkileyerek, uçuşa odaklanamamasına yol açar. Böylece ölümle sonuçlanan kazaların gerçekleşme ihtimalini arttırır.
KONTROLLÜ UÇUŞTA YERE ÇARPMA KAZALARI ÖNLENEBİLİR Mİ ?
Evet, özellikle gelişen teknolojiyle birlikte üretilen uçaklarda bu tür kazaları engellemek için, bir radar yükseklik göstergesi kullanan ve arazi yaklaşımını hesaplayan GPWS (Ground Proximity Warning System / Yere Yakınlık Uyarı Sistemi) sistemini geliştirilmiştir. Bu sistem uçak yere yakın olarak uçuyorsa ve herhangi bir engele yakınsa pilotlara sesli ve görüntülü olarak ikaz vererek kazaların önlenmesini sağlar. Bunun yanı sıra pilotların durumsal farkındalığını koruması, fiziksel ve psikolojik olarak sağlıklı olması ve kusursuz iletişim kurmasıyla bu tür kazalar büyük oranda önlenebilir.