Kuiper Kuşağı
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Güneş sisteminin dışında ne işler dönüyor ? İşte mesele burada başlıyor. Dış güneş sisteminin görünen boşluğu gök bilimciler için her daim bir merak konusu olmuştur. Bu uzaktaki dışarıda ki nesnelerin keşfi ile ilgili yapılan bir araştırma Plüton’un keşfiyle sonuçlandı. Yıllardır Plüton’un güneş sisteminin dışında devriye gezen tek gezegen olduğu sanılıyordu. Ancak öyle olmadığı anlaşıldı.
Kuiper Kuşağı, Neptün’ün ötesinde, bazıları Plüton’dan daha büyük olan donmuş cisimlerden oluşan milyonlarca nesnenin Güneş’in etrafında döndüğü bir uzay bölgesidir. Burası adeta buzdan bir halka gibidir desek yanlış olmaz. İçerisindeki herşeyde su buzu olduğu tahmin ediliyor. Su buzu, 1996 TO66, Huya ve Varuna dahil olmak üzere Kuiper Kuşağı içerisinde bulunan bir çok cisimde tespit edildi. Eris ile diğer birçok cismi keşfeden ve Kuiper Kuşağı üzerine araştırmalarda bulunan Mike Brown 2004 yılında bölgenin en büyük cisimlerinden biri olan Quaoar‘da kristalli su buzu ve amonyak hidratın varlığını keşfettiler.
Bu cisimlerin gezegenlerin oluştuğu zaman oluştuğu düşünülüyor. Ve bu nesneler gezegen artıkları olarak düşünülüyor. Ve yine bu cisimlerin içinde bulundukları soğuk durumu düşünülürse içlerinde bulunan her şey ilk zamanlar ki gibi durduğu düşünülüyor.
Yıllarca Kuiper Kuşağı’nın en büyük cisminin Plüton olduğu düşünülüyordu ancak ERIS ismi verilen bir gezegenin onun yaklaşık 3.1 katı büyüklüğünde olduğu keşfedildi. 2003 yılında Plüton’un yaklaşık dörtte üçü büyüklüğünde olan Sedna keşfedildi. Bu keşiflerden sonra gezegenin aslında ne olduğu, tanımı yeniden düşünüldü ve yeniden düzenlendi . Gezegenin tanımı şöyleydi “Gezegen, en dar anlamıyla bir yıldızın(Güneş gibi) yörüngesinde dolanan gök cismidir. Güneş Sistemi içinde, Güneş’in doğrudan uydusu olan ve Uluslararası Astronomi Birliği (IAU) tarafından bu tanıma uygun bulunmuş sekiz gök cismini belirlemede kullanılır. ” Bu tanımdan sonra Plüton güneş sisteminin 9.gezegeni değil Cüce gezegen olmuştu . Su anda bilinen Plüton ve Eris’de dahil olmak üzere 5 cüce gezegen vardır. Ancak cüce gezegenin tanımı da yeniden gözden geçiriliyor. Yapılan gözlemler neticesinde Kuiper Kuşağı’nda, 100 km çapından büyük 100 bin civarı cisim olduğu tahmin edilmektedir. Daha küçük boyutlarda ise 1 milyonun üzerinde cisim olduğu düşünülüyor.
Kuiper Kuşağı, güneşten mesafesi 4.5 ile 7.4 milyar kilometre arasında yer alan bir eliptik düzlemdir. İlk Kuiper Kuşağı Nesnesi – 1992 QB1 – 1992’de Amerikalı gökbilimciler David Jewitt ve Janet Luu tarafından Hawaii’deki Mauna Kea’da 2.2 m teleskop kullanılarak Adından da anlaşılacağı gibi, QB1 1992’de keşfedildi. Keşifçiler nesne için “Smiley” adını önerdiler , ancak zaten 1613 Smiley (Amerikalı bir gökbilimcinin adını taşıyan) adında bir asteroid olduğu için bu ad kullanılamadı. Asteroit 15760 numarasını aldı ve isimsiz kaldı; basitçe “QB1” olarak anılıyor.
Güneş Sistemi’nin oluşmasının ardından geriye kalan “döküntü” cisimlerinin toplandığı Kuiper Kuşağı, genel olarak Mars ile Jüpiter’in yörüngeleri arasında yer alan Asteroit Kuşağı ile benzerlik göstermektedir. Ancak farkı şudur ki daha önce bahsettiğimiz üzere burası buzla kaplıdır.
Kuyruklu yıldızları hepimiz biliriz. İşte bu kuyruklu yıldızların çoğu Kuiper Kuşağında oluşuyor. Kuiper Kuşağı, milyarlarca yıl öncesinin kozmik savaş alanını temsil ediyor. Güneş Sistemi’nin oluştuğu 4,6 milyar yıl öncesinde, Kuiper Kuşağı’nda birbirleriyle çarpışan sayısız gök cismi, oluşturdukları gezegen ve uyduların yanı sıra bir o kadarını yok etti ve dev bir patlamanın enkazı gibi etrafa bunlardan biri de kuyruklu yıldızlar oldu.